Wednesday, December 26, 2012

Aksel 1 Yaşında!

Aslinda bu yazidan once uzun bir yaz tatili yazisi yazmistim ama bir tus ile tum yazdiklarimi sildikten sonra ne bir daha yazmaya vakit bulabildim ne de hevesim oldu acikcasi.. Simdi kisa bir ozet gecebilirim aslinda.. Aksel'imiz 5. ayinin sonlarindayken uzun bir yolculuga ciktik ailece.. Turkiye-Amerika arasi gidiste kolay ama donuste zor bir yolculuk gecirdik. Turkiye'de oldugumuz sure boyunca hem pek cok kisiyi mutlu ettik hem de kendimiz cok mutlu gunler gecirdik. Tabii ki zorluklar da yasadik ama Aksel ile zorluklar bile tatli oldu bizim icin.. Bu 3 aylik tatil boyunca Aksel bize bir suru yeni sey yasatti. Turkiye'ye vardiktan yaklasik 2 hafta sonra ek besinlere basladik. Ilk haslanmis sebzeler tadan minik Aksel'in bagirsaklari bozulunca biraz ara verip tekrar baslamak zorunda kaldik. Bebekler icin hazirlanan haslanmis sebzeler, tuzsuz corbalar yerine Aksel bizim yedigimiz yemeklerin tadini daha cok begendi.. 8. ayin icinde kendisi meshur Bursa iskenderinin tadina varmis bulunuyordu. 7. ayin icerisinde Aksel iki minik dise sahip oldu, ilk defa yuzdu, desteksiz oturdu ve kuzeni Ali Cinar ile tanisti.


Ilklerle dolu yaz tatilinin ardindan eve donus biraz zor oldu. Hem yolculuk zor gecti hem de evde annesi ile yalniz kalinca biraz sikildi. Bunun uzerine onu Gymboree Play&Music'e yazdirdik. 9. aydan beri haftada bir kez derse, birkac kez de Open Gym saatlerinde oyun oynamaya gidiyoruz. Aksel ikinci dersin sonunda arkadaslarini izleyerek emeklemeye basladi. Turkiye'den dondukten sonra uyku problemleri yasadik ve bunu "uyku egitimi" ile cozmeye calistik. Egitimimiz hastalik ile cakisinca tam basariya ulasamadik ama akilli Aksel bundan bilr bir ders cikarabildi.. Simdi mukemmel olmasa da iyi bir uyku duzeni, harika sayilabilir bir istahi, herkese anlatacak bir suru lafi ve 4 tane minik disi var :-)

Aksel bugun tam 1 yasinda.. Evet, biz de herkes gibi "nasil gecti anlamadik" diyoruz.. Ama daha cok da her aninin nasil da beynimize kazindigini konustuk bugun.. Aksel bugun dogumgunu serefine uzun uzun ellerini birakip ayakta durdu.. Biz bunu cigliklar ve alkislarla kutladik :-)

Hayatimizin son bir yili digerlerine gore cok degisik gecti.. Simdi bakinca sanki hep zorlandigimiz, uykusuz ve yorgun oldugumuz zamanlar cogunluktaymis gibi gorunuyor ama dusununce, hayatimizda hic son bir yildir guldugumuz gibi icten gulmemis ve hic bu kadar icten sevmemisiz sanki.. Aksel'e sahip oldugumuz icin cok sansliyiz ve bunun icin her gun sukrediyoruz. Insallah akli ermeye basladiginda onun da bizim icin ayni sukrani duyabilecegi birer anne-baba olabiliriz. Onu utandirmadan, bunaltmadan onu ne kadar sevdigimizi hissettirebiliriz..

Friday, May 25, 2012

Aksel'in İkleri:)




Henuz aramiza katilali 5 ay oldu ama ne cok ilk yasadi minik Aksel! Simdi de ilk buyuk yolculuguna hazirlaniyor.. Onumuzdeki hafta 3 ayligina Turkiye'ye gidiyoruz ve bu yolculuk icin hem cok mutlu hem heyecanli hem de biraz gerginiz(sanirim bir tek ben gerginim). Aslinda farkinda olmadan aldigimiz biletimiz ideal bir ucus planina sahip. Aksel'in uyku saatinden 1 saat once kalkiyor ucagimiz ve uygun bir aktarma saati ile ikinci ucusa geciyor. Ben surekli planlar yapmadan duramiyorum ama bu yolculugun bizim icin suprizlerle dolu oldugu kacinilmaz sanirim:) 





Gectigimiz haftalar boyunca Aksel kendini pek cok gelistirdi! Gelismelerin en tazesi 24 Mayis gunu kendini dizlerinin uzerine hafifce kaldirip ileri itti. Bu sekilde ileri dogru gidebildigini kesfetti ve istedigi her seye ulasmaya basladi. Biz de iki dizini ayri ayri hareket ettirmesi icin ona destek oluyoruz:) Akilli bidik emzigini kendi istegi ile tutup, agzindan cikariyor ve yamuk yumuk da olsa agzina geri koyabiliyor. Artik araba koltugunda, edeki salincakta ve bebek arabasinda otururken dirseklerinden kuvvet alarak kendini ileri itiyor. Bu sekilde yatar pozisyondan oturmaya geciyor ve bu da yetmezmis gibi otururken yanlardan asagi dogru egiliyor. Artik tehlike cok daha yakinimizda sanirim. Bir de ayak parmaklari da cok kuvvetli, bazi oyuncaklari elleri yerine ayaklari ile tutuyor:) Son bir haftadir ayaklarini agzina sokmaya basladi.. Bundan pek hoslandigini soyleyemem:)



 
 Gelismelerin en zevklisi ise Aksel'in bize ve kendi kendine anlattiklari:) Aslinda eger biz konusuyorsak, daha cok dinlemeyi tercih ediyor. Ama besiginde ya da minderin uzerinde yalniz biraktigimizda kendi kendine o kadar cok sey anlatiyor ki! En net cikardigi sesler "vavavava", "gaygaygayyy", "meme" ve bilicli olarak soylemedigini bilsek de "anneeee" ya da "anniiiiii". Sanirim bu genis kelime haznesinde her gun okudugumuz kitaplarin faydasi buyuk!

Saturday, April 28, 2012

Büyumeye Devam..

Minik kus Aksel bu sabah tummy time yaparken sıkılıp hooooop diye donuverdi:) Tabii biz butun gun tekrar yapsin diye firsatlar yaratmaya calistik ama pasazade ne zaman isterse o zaman donuyor! Bu hafta bir de oturma calismalarina basladik. En fazla 10 dakika sonra sıklıp bagirmaya baslasa da simdilik fena gitmiyor bence.. Son bir haftadir yasanan en guzel gelisme ise oglen uykusundan uyandiginda en az 20 dk. yataginda yalniz vakit gecirebilmesi. Hemen gidip almak zorunda kalmiyoruz ve bu bize de ona da iyi geliyor:) Tospak artik cok daha dikkatli, babasinin ya da benim etrafta olup olmadigimizi sık sık kontrol ediyor ve eger ikimiz de yoksak hemen dudagini buzuyor:(

Saturday, March 31, 2012

Büyümek:)

Buyumek simdilik bizim icin gece uykularini biraz daha uzun uyumak ve oyuncaklari daha siki tutabilmek demek. 29 Mart gecesi Aksel toplam 8 saat gece uykusu uyudu:) Gece 10'da yatti, ben yataga giderken saat 12 gibi tekrar besledim minigi ve sabah 6'da kipirdamaya pasladi. Bastan saat bozuk sandim:) Bu arada 6'da da tam uyanmadi yani.. Karni doyunca 10.30'a kadar uyudu:) Sanirim benim gibi uykucu olacak!

Bir de dun O'nu duz bir sekilde biraktigim oyun minderinde su sekilde buldum:




Ayni minderde oynarken sag eline verdigim oyuncagini yavasca sol eline gecirdi! Iste benim boyali kusum boyle hizli hizli buyuyor:)

Monday, March 26, 2012

Hayatımda Gördüğüm En Güzel Renk!

2 ay oncesine kadar hayatimda gordugum en guzel renk Erhun'umdu. Ama son iki aydir biraz daha parlak bir renk girdi hayatima. Isil isil, canli ve her gunumu biraz daha aydinlatan bir renk. Beni epey mesgul ediyor, bazen yoruyor ama cogunlukla yuzumu gulduruyor ve icimi aciyor.

Minik Aksel 25 Aralik Pazar ogleden sonra hayatimiza katilmak icin harekete gecti. Son ana kadar evde dururum diye planlamistim ama boyle durumlarda insanin kontrol ne kadar elinde olabilir ki:) Aksam 7 gibi yola ciktik ve 8'de dogumhanedeki yataktan saate bakiyordum. Saat 10 gibi epiduralimi almistim ve doktor dogumun ertesi aksamustu gibi gerceklesecegini, 2 saatte bir kontrol olacagimi soyledi ve gitti. 2 saat sonraki kontrolde, yani gece 12 gibi, doguma hazirdim:) Aksel annesini daha fazla yormak istemedi. Yaklasik 2 saatlik yogun ama sandigimdan daha kolay bir gayret silsilesi sonunda 26 Mart 2011 sabah saat 3.23'te Aksel kollarimizdaydi. Kibar kibar agliyordu melegim, O'na "aglama bebegim"diye seslendim ve hemen sustu, sesimi dinledi. Bundan sonraki yikanma, dogum kaydi vb. islermler sirasinda yaninda hep babasi vardi. Ben onlari uzaktan izleyebildim. Hemen sonrasinda anneanne, Nihan teyze ve Nur ile tanisti. Sabah 5.30 gibi odamizdaydik.

Hastanedeki 3 gunumuz gayet zevkli gecti. Yorgunluk henuz baslamamisti. Annem, ben ve Erhun hayranlika Aksel'i izliyorduk. Eve geldikten sonra yaklasik 2 hafta kadar yaptgi butun cisler bezinden disari tasti. Erhun, bunun Aksel'in cok zayif oldugundan kaynaklandigini dusundu. Gercekten de kurdan bacaklari newborn bezin icini dolduramiyordu. Gece-gunduz demeden her ciste uzerindekileri tamamen cikarip, yenilerini giydirmek zorunda kaldik. Burada kis her ne kadar cok soguk gecmese de geceleri soguk oluyordu ve Aksel her soyunusta minik bir kus gibi titriyordu. Annem Erhun'un belime koymak icin aldigi isiticiyi serip, uzerine carsaf koydu ve Aksel'i soyunca onun uzerine yatirdik hep. Ilk geceden beri 2 saatte bir mama yiyor. Bugun 3. ayimizi doldurduk ve bu hala boyle devam ediyor. Tabii ilk zamanlar gece 45 dakikada bir kalktigi da oluyordu. O zamanlar gercekten cok yorucuydu. Ama simdi uyku duzeni daha yolunda.

Bu kadar hizli buyudugune inanamiyorum gercekten. Ben kafami toparlayip buraya iki satir yazana kadar ne kadar da cok sey ogrendi minik Aksel!! Mesela,
  • Erhun'u ve beni cok iyi taniyor artik. Herkese guluyor ama bize bir baska sanki:) Bizim kucagimizda sakinlesebiliyor. 
  • Kafasini kontrol edebiliyor ve istedigi tarafa dogru titretmeden dondurebiliyor.
  • Nesneleri, insanlari, kisaca etrafindaki hareketli her seyi kolaylikla takip edebiliyor.
  • Sarkilar soyluyor. Ozellikle uykuya gecmeden once iyice mayisinca bir andan ninni soylemeye basliyor. 
  • Arabadayken ve disarida gezerken daha uzun ve derin uyuyor.
  • Aksam 9-9.30 gibi yatiyor ve sabah 8-8.30 gibi uyaniyor. Bu bazen 10'a kadar bile uzayabiliyor. Uyandiktan tam 1 saat sonra tekrar uyumak istiyor ve bu uyku tam 1 saat suruyor. Daha sonra gun icinde 2 saatte bir 45 dk.lik periyodlarla uyuyor.
  • Her sabah 6-7 arasinda kakasini yapmaya cabaliyor ama basarili olamiyor. Ancak kucagima ya da salincagina koyunca, yani oturur pozisyondayken yapabiliyor. Bunu da Erhun kesfetti. Ben bir sabah Aksel'in neden kivrandigini anlamaya calisirken Erhun O'nu kucagina oturttu ve minigin bagirsaklari hemen harekete gecti:) Sonrasinda da hemen uykuya kaldigi yerden devam etmek istiyor:)
  • Yavas yavas eline verilenleri tutuyor. Bunun isinda benim burnumu ve kendi kulagini kesfetti ve son 1 haftadir onlari da bilincli bir sekilde tutuyor. 
  • Biz konusurken dikkatle dinliyor. Ama o konusurken de dikkatle dinlensin istiyor. Soyledikleri de cevapsiz kalmamali. Diyaloglar tam olsun istiyor:)
  • Yuksek sesten etkilenmiyor ama ani sesten korkuyor. Eve ilk geldigi gunden beri muzik kutusundaki yagmur ya da dalga sesi ile uyudugu icin gurultude rahatlikla uyuyabiliyor. 
  • 5 haftalik iken burnu tikandigi icin dik tutatark uyutmaya calisirken bunu bir aliskanlik haline getirmisti:( Ancak 2. ay asisini oldugu gunden beri iyice mayistiginda yatagina birakmaya alistirmaya calisiyorum. Eger karni ac degilse ya yanina uzanarak ya da yataginda sirtini sivazlayarak uykuya gecirebiliyorum. 




Aslinda daha pek cok sey oldu son 3 ayda. Mesela minik tosbik ile 2012'yi karsiladik, 40 ucurmaya gittik. evimizde mevlid okuttuk, muzikler dinledik, sarkilar soyledik, parklara gitik...Ama sanirim ayrintilari unutmamak icin daha sık yazmam lazim. Gectigimiz uc ay ile ilgili birseyler hatirlarsam eklerim. Bundan sonrakileri de daha cabuk paylasmaya calisacagim:)

Friday, December 30, 2011

Hoşgeldin Melek!

Aksel'imiz 26 Aralik 2011 sabahi saat 03.23'te dunyaya geldi. 2.940 kg. agirliginda ve 49,5 cm. boyunda. Gozleri sis, elleri yumuk, nokta kadar agzi olan bir minik kaplumbaga:) Dunyaya gelis hikayemizi ve sonrasinda yasadiklarimizi, gozlerimden uyku akmadigi bir zaman yazmak istiyorum.. Iste bizim Aksel Ilgaz'imiz:


Friday, December 23, 2011

40 Hafta+1 Gun

Bu sabah doktor kontrolumuz vardi. Iki secenegimiz var: Onumuzdeki Carsamba aksami induce edilebilir ve Persembe gunu minige kavusabilirim. Ya da Pazar aksami induce edilip, Pazartesi gunu dogum yapabilirim. Pazartesi'yi beklemeye karar verdim. Biraz kendi doktorum Christmas tatilinden o gun donecegi icin, biraz da 3 gun de olsa normal doguma sans vermek icin. Tabii bu arada tosbik her an gelebilir. Kasilma olmamasi bir isret degilmis ve her an dogum baslayabilirmis. Benim, kendi rizasi ile gelecegine pek inancim kalmadi ama yine de bilemeyiz tabii ki. Bekleyip, gorecegiz..